Ozan Öztürk
Biyografi
Merhaba, ben Ozan. 9 Ağustos 1991 de İstanbul’da doğdum, büyüdüm ve yetiştim. Kendimi bildim bileli müziği hissediyorum. Çocukken ailecek gittiğimiz düğünlerde solistin şarkı sözlerini karıştırmasına bile sinirlendiğimi hatırlıyorum. Çocuk aklı işte… Gelelim müziğin beni içine aldığı ilk o ana… Lise 1. Sınıftaysanız, bir de bahar ayıysa öğrenciler hep dışarıda olur ve herkesin enerjisi çok yüksek olur. Bir gün kalabalıkta insanlar eğlenirken arkadaşımın gitar çaldığını gördüm.
Hemen yanına gidip birlikte müzik yapmaya başladık, herkesin bir anda dikkati bizim üzerimize kesildi ve insanlar sınıflarından bizi dinlemeye başladı. O an gerçekten çok keyif almıştım. Sonrasında arkadaşlarımla rock grubu kurup festivallerde, organizasyonlarda sahne almaya başladık. O senelerde ergeniz tabi rock grupları da çok popüler. Biz de o akıma kaptırdık kendimizi. Ben baya rock müzik söyleyen simsiyah giyinen Kadıköy’den çıkmayan bi ergenlik geçirdim. Çok güzel zamanlardı. Lise sona doğru gelirken ailem müziği hobi olarak devam ettirip, herkesin çocukları gibi, benim de okuyup adam olmamı istediler, ama ben gönderdikleri her dershaneden kaçıp, rock müziğin büyüsüne kaptırmış şekilde grubumla provalar alırdım. Ailem de benim bu tutkumu görünce benim yanımda olup konservatuara yönelmemi sağladılar. Ama şöyle bi durum vardı ki ben hard ergen bi rockçuyken bir anda kendimi Türk Müziğinin içinde buldum ve benim için değişim ve gelişim yılları başladı.
Ben düz lisede okuduğum için, bi anda konservatuara geçiş yapınca, bütün arkadaşlarımın müzisyen olması, beni çok iyi hissettirmişti. Ve hemen orkestra kurup sahne almaya başladık. O zamanki çalıştığımız paraları size söylesem eminim gülersiniz ama inanın bana çok şey kattı. Okul bittikten sonra gaza gelip O ses türkiye elemelerine girdim, inanılmaz heyecanlıydı. Yarışma psikolojisi çok farklı, herkesin şarkı söyleyebildiği bi yerde yarışma var ve herkes televizyonda seni izleyecek.. Off ağır anksiyete. Yarışmadan telefon bir gün öncesinden geldi, yarın yarışacaksın denildi, ve o gece hiç uyumadan o ses elemelerine girdim. Tüm heyecanıma rağmen Hadisenin takımına girdim ve 5. turda elendim. “Amaan birinci olanlar hatırlanıyor mu ki” diye avuttuk kendimizi tabi ne yapalım. Yarışma bittikten sonra, Ece Seçkin’e sahnesinde vokal olarak bir buçuk sene eşlik ettim ve bireysel olarakta sahne almaya devam ettim. Aynı zamanda Tümay Özokur’un kamera önü oyunculuk eğitimine katıldım ve kendimi farklı yönlerde tanımaya başladım. Oyunculuk eğitimi alırken bize söyledikleri ilk şey senaryoda yazılan her şey çok önemli olmasıydı.
Karakteri canlandırırken, kendi bedenimi tanımaya başladım ve bu eğitim hayat anlamında da bana olumlu çok şey kattı. Son yıllarda bol bol beste yapmaya, kendimi kayıt ve aranje konusunda geliştirmeye başladım. Gitarımı ilerlettim, sazıma çalıştım. Yeni projelerle sizlerin karşısında olmaya devam edeceğim.